Hürriyet Kelebek eki muharriri Savaş Özbey, mesken sahibi-kiracı krizini bugünkü köşesine taşıdı:
KİM HAKLI?
Oyuncu Tamer Karadağlı, hakkında icra takibi başlatan konut sahibini zelzele fırsatçılığıyla suçladı:
“Oturduğum konutun sahibi de bu fırsattan yararlanmaya çalışarak 10 bin 500 TL olan kira bedelini 55 bin TL’ye çıkarmak istemektedir. Mevcut yasaya karşıt, çok yüksek ve haksız bir artıştır. Hem mağdur kiracılara hem de fırsatçı konut sahiplerine örnek teşkil etmesi için bu artırımı asla yapmayacağımı ve hukuksal uğraşımı sonuna kadar sürdüreceğim.”
İlk bakışta Tamer Karadağlı sonuna kadar haklı. Kirayı beş katından fazla artırmak da ne demek? Hangi akla, hangi vicdana sığar bu türlü bir artış?
Neyse ki mağdur olan kiracıyı koruyan kanunlarımız var.
Ama öbür taraftan mesken sahiplerinin şeytanlaştırılmasına karşıyım.
Tamer Karadağlı özelinde konuşmuyorum. Tahminen yıllarca dişinden tırnağından artırıp bir mülk sahibi olmuş o Konut Sahibi. Tahminen tek geliri oradan aldığı kira.
O meskeni almayıp döviz olarak bir kenara koysa tahminen de ikiye-üçe katlanacaktı parası.
Her şeyin fiyatı katlanırken mülk sahibi olduğu için kimse ziyan etmek istemez.
Zaten mesken sahibinin avukatı Yasemin Kumbaracıbaşı da karşı tarafı fırsatçılıkla suçluyor.
Karadağlı’nın Göktürk’te oturduğu lüks sitede 2+1 konutların kirasının 50 bin lira olduğunu söyleyen avukat, Karadağlı’nın kendi sahip olduğu gayrimenkullerde oturmak yerine rayicinin beş kat altında bir konutta oturarak hak gaspı yaptığını söylüyor:
“Müvekkilimi sarsıntı ve ekonomik kriz fırsatçısı üzere konumlandırması, haksız menfaat temin etme peşinde, makus niyetli biri üzere lanse etmesi sebebiyle Tamer Karadağlı’nın bize nazaran ajitasyon olan açıklamalarına karşı karşılık hakkı doğmuştur.”
Olaya bu açıdan bakınca da mesken sahibi haklı görünüyor. Kendi mülkünde oturmayacaksın, oburunun meskeninde rayiçlerin çok altındaki bir kira ömür uzunluğu devam etsin isteyeceksin…
Bakalım mahkeme ne karar verecek…