Myanmar’da 200 Müslüman daha vahşice katledildi

Son yıllarda Rohinyalı Müslümanlar, şu anda cunta ile yönetilen Myanmar’da ordu ve Budist çeteler tarafından katliamlara maruz kalıyor.

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye nazaran, yüzlerce insan ordunun ve Budist milislerin akınlarından kaçmak için yeniden göç etmek zorunda kaldı.

Son olarak Myanmar-Bangladeş hududunda sıkışan 200 sivil, insansız hava araçları ve ağır silahlarla çapraz ateşe alınarak katledildi.

Arakanlı Müslüman hakları aktivisti ve “Özgür Rohingya Koalisyonu” kurucularından Nay San Lwin, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Rakhine eyaletinin Maungdaw kasabasında, Arakan Ordusu’nun (AA) Rohingya sivillerini İHA ve top atışlarıyla vurduğunu belirtti. Lwin, yalnızca dün gerçekleştirilen taarruzlarda birçok bayan, çocuk ve yaşlı olmak üzere en az 200 Rohingyalının katledildiğini, birçok kişinin yaralandığını belirterek meyyit sayısının daha fazla olabileceğine dikkat çekti.

Yerel insan hakları aktivistlerinden Wai Wai Nu da X hesabından yaptığı paylaşımda bölgedeki durumun ölümcül bir felakete dönüştüğünü bildirdi.

Arakanlı Müslüman sivillere yönelik vahşetin her geçen saniye arttığına dikkat çeken Nu, Müslümanların kent merkezinden sürüldüklerini ve şu anda Myanmar-Bangladeş sonu boyunca sıkışıp kaldıklarını aktardı.

2012 yılında Myanmar’ın Arakan eyaletindeki 400 bin Müslüman Budistlerin akınlarına uğradı, binlerce Müslüman hücumlarda hayatını kaybetti. Müslümanların geri dönmemesi için yüzlerce mesken ve iş yeri kundaklanarak kullanılamaz hale getirildi. Budist çetelerin taarruzlarının akabinde Myanmar ordusu, Müslümanların yaşadığı bölgelere “temizlik” ismini verdiği yeni operasyonlar düzenledi.

Myanmar, bölgedeki Müslümanların kimlik sahibi olmalarını, ticaret yapmalarını, mesken inşa etmelerini ve seyahat etmelerini yasakladı. Eğitim, sıhhat üzere temel hizmetlerden bile yoksun yaşayan binlerce Müslümanın hayatta kalmak için göç etmekten öteki dermanı yok.

2017 yılında Myanmar ordusu ve Budistler, ülke genelinde Müslümanlara yönelik şiddet aksiyonları başlattı. Bu şiddet hareketleri ve baskı sebebiyle binlerce Arakanlı Müslüman, Tayland, Hindistan, Endonezya, Nepal, Malezya üzere etraf ülkelere sığınmak zorunda kaldı.

Birleşmiş Milletler, 2017 yılından beri 1 milyonu aşkın kişinin bölgedeki zulüm yüzünden meskenlerinden ayrıldığını açıkladı.

Yüzlerce Arakanlının sığındığı Bangladeş, dünyanın en büyük mülteci kampına mesken sahipliği yapıyor.

Birleşmiş Millletler bilgilerine nazaran Bangladeş’teki 34 kamptaki mültecilerin yarısından fazlasını çocuklar oluşturuyor.

Uluslararası insan hakları kuruluşlarının yayımladıkları uydu imajlarından yüzlerce yerleşim yerinin, arazinin ve iş yerinin sistematik olarak yok edildiği gözler önüne serildi.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Myanmar’da son aylarda şiddetlenen çatışmaları ve artan sivil can kayıplarının tasayla takip edildiğini belirterek “Çatışan tarafları, memleketler arası hukuk ve memleketler arası insancıl hukuk kurallarına uymaya, sivilleri ve sivil altyapıyı muhafazaya, zorla silah altına alımlar dahil, etnik yahut dini çatışmayı artıracak aksiyonlardan kaçınmaya, acil ve kesintisiz insani yardımı mümkün kılacak biçimde bölgeye erişim sağlanmasına müsaade vermeye çağırıyoruz.” açıklamasında bulundu.

Birleşmiş Milletler ve milletlerarası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak isimlendiriyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Myanmar ordusunun 2016 ve 2017 yıllarında Rohingya’ya yönelik ataklarının “insanlığa karşı işlenmiş suçlar” ve “soykırım suçu” olduğunu ve ordunun Müslüman azınlığı yok etmeye çalıştığını belirtti.

11 Kasım 2019’da Gambiya, Soykırım Mukavelesi’nin ihlali nedeniyle Myanmar’a karşı Milletlerarası Adalet Divanı’nda dava açtı. Davada Myanmar’ın Müslüman azınlığa karşı gerçekleştirdiği etnik paklık faaliyetleri inceleniyor.